Karşımızdaki insanların veya bunlardan bir tanesinin diğer şehirden olma ihtimali de var yani?

hatırlıyorum sanki bu bilmeceyi, cevabı da, "diğer kişi yalan mı söylüyor?" tarzı bir şeydi sanki. ama mantığını tam hatırlamıyorum :D

pazardan birini çevirir "sen doğrucular şehrinden misin" diye sorardım.
evet derse ve doğruysa orası doğrucular şehridir.
evet derse ve yalansa yalancı pezeveneklerin olduğu şehirden gelmiştir derdim.

soru şu şekilde olmalı: diğer arkadaşın bu şehrin doğrular şehri olduğunu söyler mi?

Bu bir bilmece degil paradokstur.

Dogrucular sehrinde evet cevabini aldigim soruya yalancilar sehrinde de ayni soruya evet cevabini alirim cunku onlar yalancilardir.

Yanindaki yalan soyluyor mu sorusuna 2 sehirde de hayir cevabi alinir birinde gercekten yalan soylenmedigi icin digeri de yalanci yalan soyleyen kisiye hayir yalan soylemiyor diyerek yalan attigi icin.

Yani soru sorularak cevap bulunamaz.

iki şehirden de bağımsız ve yanlışlığı ya da doğruluğu kesin olan bir şey sor. jüpiter'de miyiz diye sor mesela.

Bu çok eski bir geyik. Lâkin bilgi aktarımı eksik.
Case 1 : Karşındaki iki adam da yalancı. Çıkamazsın bu işin içinden.
Case 2 : Karşındaki iki adam da doğrucu. Çıkamazsın bu işin içinden.
Case 3 : Karşındaki iki adamdan biri doğrucu, biri yalancı. Bunun çözümünü birileri şimdiye kadar yazmadıysa bile, internetten bulabilirsin.

bulamadım işte.

sen sadece 2 adam görüyorsun. onlar da bilmiyor kim nereden sen de bilmiyorsun. ikisine de tek bir soru sorabilirsin. yani "tek" soru var ve bu soruyla adamların yalancı olup olmadığını değil bu iki şehirden hangisinde olduğunu bulman lazım.

rahat batıyor bize. kaşınıyoruz. ben de öyleyim.

evet oluyor. sırf bu yüzden mezun olduktan kısa bir süre sonra boşluğa düşme korkusuyla iş bulup çalışmaya başladım : )

önemli olan boş durmamak ya. tüm gün yaptığın şey boş boş oturup müzik dinlemek bile olsa, en azından yeni müzikler keşfet, onları dinle. başka hobiler edin kendine, illa ki bir şeyler üretmen gerekmiyor da ne bileyim çık dışarı, bir kitapçıya gir, gözüne kestirdiğin ilk kitabı al, okumaya başla. spor yapmanı da önerebilirim, sırf yorulmanın ve vücudunu çalıştırmanın sağladığı bir pozitif etki var, bir şeylere canın sıkılacaksa bile çok sıkılamıyorsun sonuç olarak.

@inscrutable

benimki de öyle bir şey sanırım, normalde evde durmayı da pek sevmem ama bu dönemde eve kapandım bir de ben de anlayamadım. ara ara bütün bu ufak tefek ayrıntılar beynime hücum ediyor, ağlayacak gibi oluyorum bir türlü ağlayamıyorum, dengem çok bozuldu ya. bu işsizlik gerçekten çok başkaymış. resmen her gün ağlamaklı oluyorum, kendi kendime sinir olmaya başladım bu yüzden. en son ne zaman bu kadar çaresiz hissettim hatırlamıyorum.

şükretmek lazım arada

@vera tabii durumunu bilebilecek bir konumda değilim ancak yazdıklarına bakılırsa: en azından kısa vadede spor yapmaya başlamanı önerebilirim bir spor salonuna yazılarak. nispeten kısa bir sürede fiziksel anlamda çok iş yaptığın için psikolojik olarak belli bir rahatlamayı sağlayacaktır diye düşünüyorum : )

ama bir çıkış yolu önerebilir miyim, hayır açıkcası. işin olmasa bile bir uğraşın var mı, kilit soru o. yazmak, resim çizmek, müzik yapmak/mix'lemek, programlama yapmak vs. gibi... bunlara yoğunlaşabilir ya da bunlardan birini seçip kendini geliştirmeyi deneyebilrisin. ama tabii ki böyle bir şey de durduk yere olmuyor, zaten bunları yazmanın sebebi içkin motivasyonunun düşük olması (bu bir karakter yargısı değil, ben de böyleyim ki bu saatte duyuruya bunu yazıyorum : ), o yüzden kendini biraz zorlaman lazım. kendini en kolay zorlayabileceğin aktivite de bana kalırsa spor yapmak olacaktır. üşengeçlik en büyük engel, ama aşabilirsen faydasını görürsün. o sende bir rahatlamayı getirirse başka şeylere de sıra gelir, kimbilir.

ayrıca arkadaşlarını da çok ihmal etme bence : ) onlar da hayatının tuzu baharatı olsun olabildiğince, dışarı çık, bir şeyler yapmaya çalış onlarla... değişiklik olur, monotoniyi bozar. iyidir arada...

biraz klişelerle dolu bir cevap oldu bu tabii ama sonuçta bu da klişe bir insani problem! : )

@inscrutable

yok ya baya yardımcı oldun bence gecenin şu saatinde karamsarlığımdan kurtardın beni bir nebze de olsa, çok teşekkür ederim. :)

thriller - a cruel picture

Dogville

tamam da kadin istismarini elestiren demissin baslikla icerik biraz zit gibi bana?

yani eleştirirken gerçekleri insanların gözüne rahatsız edecek şekilde sokan, izledikten sonra da insanı belli bir süre etkileyen film demek istedim. yani zaten kadın istismarını gösteren bir filmin çekim amacı zaten eleştiridir? değil midir? ben mi yanlış biliyorum? :S

www.imdb.com

An American Crime

enter the void

anladim siz elestiri yapilirken rahatsiz edici ögeler barindirma ihtimaline vurgu yapmissiniz.. bazi filmler mesela kadina siddet icerir, ve bu siddetin neden nasil olustugunu irdeler tam olarak basa basa elestiriyoruz gecmez filmde ama bunu izleyen insan kendi kendisi farkina varir. mesela clockwork orange'da stanley kubrick yeni nesil gencligin asiri agressifligini vs. elestirmisti. ayrica asiri rahatsiz edici bir filmdir.

the color purple +1
gercek anlamda istedigin gibi bir film bence.

biraz daha ayrıntılı bilgi versen yani almanca dil eğitim kitabı mı yoksa alman edebiyatıyla ilgili mi yani kız alman dili ve edebiyatı öğrencisi mi?

alman dili ve edebiyatı öğrencisi.

dil eğitimden ziyade roman gibi bir şey. okuduğunda sevebileceğil.

mesela şimdi aklıma kürtk mantolu madonna geldi. o da almanya da geçiyor en azından :D

rammstein albümü.

sahaflarda eski almanca kitaplar oluyor. Çok eski basımlar da denk gelebiliyor. Düşünülebilir bence. Ben bi kaç sene önce 30 basımı almanca kitap almıştım bi sahaftan.

o zaman sana ağır bir alman edebiyatı hayranı olarak hayran olduklarımdan örnek vereyim bir kaç tane;
hermann hesse - gertrud ( biraz melankolik ve karamsar bir aşk yalnız) ve demian
michael ende - momo ve bitmeyecek öykü
heinrich heine şiirlerinin olduğu bir kitap olabilir, yalnız bu biraz ağır gelebilir.

heinrich böll'ün kitapları çok güzeldir.

şu an aklıma bunlar geldi, hediye olduğu için ve belki sevmez diye savaş dönemi eserlerine pek girmek istemedim yoksa onlar da ayrı şahanedir.

bu arada michael ende'ye dikkat derim.

peki B2 seviyesinde hikaye kitabı nasıl bulurum? Dr da var mıdır? Baktım ama seviye 1-2 diye gidiyo.

bertolt brecht'in bir eserini hediye etmen güzel olur bence.

ben olsam bunu bastırır çerçeveler, hediye ederdim :) Çok çektim oradan biliyorum.
weknowmemes.com

kişisel top listem: (bana göre hepsi mutlaka izlenmesi gereken filmler)

1- life of pi
2- blood diamond
3- the pursuit of happyness
4- the pianist
5- the prestige
6- the green mile
7- titanic
8- saving private ryan
9- catch me if you can
10- 3 idiots
11- black hawk down
12- hotel rwanda
13- my sister's keeper
14- rain man
15- the stoning of soraya
16- the departed
17- the silence of the lambs
18- black
19- incendies
20- the bourne (trilogy)
21- hachi: a dog's tale
22- pulp fiction

şimdilik aklıma gelen bunlar. ve listeme aldığım mutlaka izlemem gereken birsürü film var.

edit: yerli film çok izlemem ama kesinlikle en beğendiğim "kaybedenler kulübü".
edit 2: @bohr atom modeli'ne hak vermemek mümkün değil. ama "şimdilik aklıma gelenler" demiştim dostum. evet listenin 22. sırasına pulp fiction'u ekliyoruz.

www.imdb.com bir tane atayım listeyide birazdan hazırlar atarum

"m" tr.wikipedia.org

bir de reha erdemler, ozellikle hayat var, bes vakit, kosmos.

21 tane film siralayip pulp fiction yazmayan bir insanin listesine pek guvenmezdim acikcasi :P

benim listem

goo.gl

uzaklara bakmalı filmlerin aranılan izleyicisi değilim ama benim de vazgeçilmezlerim var, yazayım dedim bir faydam dokunsun;

yabancı

1. idi i smotri www.imdb.com
2. la double vie de veronique www.imdb.com
3. la faute a fidel www.imdb.com
4. zelary www.imdb.com
5. lilja 4-ever www.imdb.com
6. vse umrut a ya ostanus www.imdb.com
7. das leben der anderen www.imdb.com
8. zeit der wünsche www.imdb.com
9. krotki film o milosci www.imdb.com
10.Brestskaya krepost www.imdb.com
11.Europa europa www.imdb.com
12.amadeus www.imdb.com


aklıma gelirse eklerim. umarım yardımcı olabilmişimdir. 11. film düzeltildi, kafa karışıklığı :)

8 mile

bu listelerde olmasi gereken ama cok kisinin bilmedigi in bruges var

the big lebowski olmayan listeye de guven olmaz :)

Requiem for a Dream

eksisinema.com

sen ne diyosun ben amfide yanlış sınava girdim hem de yanlış saatte değil günde sevdiğin insan üzerinde çok olumlu etkileri olacağına emin olabilirsin.

Entelektüellik önemli, en az imla kadar.

Bence bir sıkıntı yoktur, herkesin başına gelebilecek bir şey sonuçta.

Göza batmışsın, mala bağlamadığın içinde iyi olmuş. Gogo

kız artık varlığının farkında bunu avantaja çevir.
sürekli bakış.sonra atağa kalk.

Kültür, entellektüellik bence de önemli.
bahsi geçen kız, "kadınların çalışmaması gerektiğini" düşündüğünü öğrenince zaten rezil olacaksın. bu kadarcık şeyi dert etme yani.

böyle mallıklar yapınca kızlar daha çok seviyor karşı cinsi. kullan bu fırsatı.

tek derdin bu olsun, ben milyon kere aynı durumda bulundum artık kaşarlanınca da işi şebekliğe vurmaya başladım ama hiç bir olumsuz yönünü görmedim, gerçi erkek değilim ama olsun. takmaz kimse yani hatta sempati bile yaratmış olabilirsin.

"...Herkes korku içinde bana bakıyordu..."
murat menteş was here.

sıkıntı yok, herkesin başına gelebilecek şeyler. kaldı ki kızın gözünde bir değerin var artık. muhtemelen bu güne kadar seni tanımıyordu bile.

onerebilecegim tek kitap Erdem karabulut'un almanca dilbilgisi kitabi. Yaninada hueber yayinlarindan alistirma kitabi fena olmaz aslinda

sözlük olarak büyük (sarı renk) langenscheidt al.

dursun zengin'in bir gramer kitabı vardı o baya yardımcı olmuştu bana. fono'yu kesinlikle tavsiye etmem. ben ilk başlarken filolog arkadaşların almanca için uzak durmamı söylediği tek kitap buydu.

ingilizceniz iyiyse german made simple çok güzel bi kaynak

rus edebiyatına gönül vermiş biri olarak bildiklerimi söyleyeyim;
rus düşünce tarihi'nde dekabristleri de anlatıyor 20 sayfa kadar bölüm var bu başlıkta. ama öncesi ve sonrası olarak aslında rus tarihine bakmak açısından önemli ve geniş bir kaynak. yani çıkış sürecine kadar olan olayları vs. de anlatıyor, okumadıysan öneririm. iletişimden.
bunun dışında dediğin gibi arka planda anlatan savaş ve barış falan var ama hiç bilmeyen biri için anlaması hem zor, hem de yeterli değil bence.
yaşamın içinden puşkin, bu kitapta da dekabristlere gönül vermiş puşkin üzerinden o dönemi anlatıyor. ama bulması zor olabilir belki dandik bir yayınevindendi.
ararken bulmuşsundur ama on üç yıl sonra diye bir kitap varmış, ben çok bestseller tarzına benzediği için okumadım bu da rus tarihi ile ilgili diyorlar.

Teşekkürler, rus düşünce tarihi en azından başlangıç için iyi gibi görünüyor :)